Fotoğraflar: Barış Çağlayan
T
rip-hop ve nu jazz’ın (jazztronica) günümüzdeki önemli temsilcilerinden Avusturyalı grup Waldeck, önce 13 Ocak’ta Babylon Bomonti’ye sonra da bizim inceleme masamıza konuk oldu.
Henüz 6 yaşında piyano çalmaya başlamasıyla müzik dünyasına adım atmış Avusturyalı bir çocuk; Klaus Waldeck. Piyanoya ve müziğe küçükken o kadar bağlanmış ki neredeyse hayatının her aşamasında onları asla terketmemiş. Büyümüş, okullar bitirmiş, hukukçu olmuş ama aradığını hiçbir yerde bulamamış. Sonunda Londra’ya kaçmış ve derin bir oh çekip başlamış müzik kariyerine.
Dile kolay 1992 senesinden beri aktif müzik hayatına devam eden Waldeck, toplamda 7 albüm ve onlarca remix yayınlamış. Ülkemizi, özellikle İstanbul’u sık sık konserler vermek için ziyaret etmeyi ihmal etmeyen Klaus, diğer konserlerini bilmem ama 13 Ocak Cuma günü bizlere unutulmayacak bir gece yaşattı.
Farkettim ki iptal edilen konserlerden ve iş yoğunluğundan şöyle güzel bir performans izlemeyeli uzun zaman olmuş. Yeni yılın ilk haftasına yakın tarihinin en yoğun kar yağışıyla başlayan İstanbul’da hayat yeni yeni normale dönmeye başladı ve Waldeck’in gelişi bizlere adeta yeni yılın ilk hediyesi oldu. Osmanbey’in yol kenarlarında biriken yoğun kar yığınları üzerinde düşmeden Bomontiada’ya ulaştığımız gibi Babylon çanları çalmaya başladı; Waldeck sahneye çıkmak üzereydi.
Kurulduğu ilk senelerde olduğu gibi performansına trip-hop parçalarıyla giriş yapan Waldeck, bizleri bir anda büyüsü altına aldı. Avusturyalı vokal Patrizia Ferrara’nın sahneye adım atmasıyla ve hareketlenen melodilerle ortam git gide ısındı. Gülüşü, enerjisi ve danslarıyla seyirciyi mest etti Patrizia…
Öyle bir müzik yapıyor ki Waldeck; herhangi bir barda veya yolda müziğine rastgelseniz hemen Shazam’larsınız. Müziği o kadar akılda kalıcı ki dinledikçe dile pelesenk oluyor adeta. Konserde trompet, saksafon ve trombon üflemeli 3‘lüsü bu enfes müzik altyapısını adeta şahlandıran bir performans sergiledi. Elektro ve bas gitarın da son derece başarılı performanslar sergilediğini söylemeden geçmeyelim.
Bana göre grubun en iyi albümü Balroom Stories’ten çok iyi bildiğimiz şarkıları “Memories”, “Make My Day” ve “Addicted”a birçok eşlik eden seyirci vardı konserde. 1 buçuk saati aşkın performansını swing ile noktalayan Waldeck, Babylon’da bulunan herkesin evine gülen gözlerle gidişine vesile oldu.
İstanbul’a sık sık uğrayan grubun bir sonraki konserini kesinlikle kaçırmayın.
Sevgiyle.
Bonus: Klaus Waldeck’in suç-gerilim dizisi Fargo’da Billy Bob Thornton’ın canladırdığı Lorne Malvo karakterine benzeriliği bana göre 10 üzerinden 9.