Albüm Puanı: 8.5 /10

En Kral Şarkılar:

1) “Red Eyes”

2) “Eyes to the Wind”

3) “Dissapering”

Barat & Doherty, Jagger & Richards, Morrissey & Marr, Reed & Cale. Daha da uzayıp giden bu listeye göre belki de çoğu başarılı grubun sırrı temelde birbirini tamamlayan ikililer. Bazılarının sonu beklenildiği gibi bitmiyor, egolar çatışıyor, bazılarıysa beraber yılları devirip yola devam ediyor. Grupların ömrü kısa veya uzun olsun, ortaya öyle işler çıkıyor ki yıllarca hatırlanıyorlar; yani kazanan her şekilde müzik oluyor.

2003 yılında ise diğer bir ikili Adam Granduciel ve Kurt Vile bir araya gelip The War On Drugs’ın temellerini attı. Debut albümleri “Wagonwheel Blues”dan sonra 2009 yılında Vile gruptan ayrıldı. Vile’ın grubun sound’unun oluşmasında etkisi çok büyük olsa da, grup bu buhran döneminden çabuk sıyrılıp EP ve albümle yola devam ediyor. Oldukça da başarılı olan ve hatırı sayılır bir kitle edinen grup, şimdi ise karşımıza  yeni albümü “Lost In The Dream” ile çıkıyor.

“Lost In The Dream” grubun önceki çalışması ‘Slave Ambient’den çok farklı bir yöne gitmiyor. Bu biraz ‘Slave Ambient’ın yakaladığı başarıyla beraber kendilerini garantiye almak gibi gözükse de işin aslı çok farklı, bu albüm grubun diskografisinde en çok öne çıkan işi.

Albüm “Under the Pressure” ile açılıyor. Sakin başlayan şarkı, piano melodileri ve saksafonla hareketleniyor; synthlerle vokalin uyumu şarkıya eşlik ediyor. “Eyes to the Wind” ise Springsteen ve Bob Dylan esintileriyle öne çıkarken, “Burning” ise yer yer Dire Straits’i andıran beat’leriyle albümün en hızlı şarkısı. “Disappearing” gitar, harmonika ve drum-beatlerle albümün en akılda kalıcı çalışmalarından, “Red Eyes” da ise bir kez daha Straits ile Springsteen’in karışımına şahit oluyoruz. Final şarkısı ise bir ayrılık hikayesi olan “In Reverse”.

Albüm kısaca akustiğin synth’le buluşması olarak özetlense de The War on Drugs çıtayı bir adım daha yükseltiyor ve 2014’ün en iyi işlerinden birine imza atıyor. Grubun bir avrupa turnesi yapıp yapmayacağı henüz netleşmese,  bu albümün kısa zamanda çok yankı uyandıracağı kesin.

Dipnot: 16 Nisan’da Salon IKSV’de grubun eski üyesi “Kurt Vile” konserinin olacağını da hatırlatalım.