Albüm Puanı: 7.1/10
Yayınlanma Tarihi: 26 Ağustos 2014
Label: Ninja Tune
Önce Çıkan Şarkılar:
– Fuck A Bitch (feat. Death Grips)
– Ascension
– Save Me (feat. Gonjasufi)
Underground elektronik müziğinin saygın ve yaratıcı ismi Kevin Martin’in onlarca projesinden en önemlisi ve en çok ön planda olanı The Bug, uzun bir aradan sonra ‘Angels & Devils’ albümü ile kulaklarımıza misafir oluyor.
Techno Animal, God, Ice, Curse of the Golden Vampire projelerinin gerisinde kalan The Bug, ‘Pressure’ albümüyle beraber büyük bir ivmeye geçmesi –ki bass müziğin popülerleşmesiyle doğru orantılı – ve ardından 2008 yılında yayımladığı ‘London Zoo’ ile epey gürültü kopartmıştı. Bununla beraber Kevin Martin ismi popüler platformlarda çokça zikredilmeye başlandı. Fakat her röportajında asla tanınma ve para uğruna müzik yapmadığını belirten Martin, The Bug projesini geri plana çekip sadece single yayınlayarak kariyerine devam etmesine karşın çoktan farklı atmosferlere doğru harekete geçmişti bile. 6 senelik arada ‘Black Chow’ ve ‘King Midas Sound’ çalışmalarıyla yine dinleyicilerine farklı lezzetler sunmaktan kaçınmadı. Ve 2014 itibariyle yeni The Bug, yeni albümünün haberini verdikten sonra albümle ilgili “Daha da farklılaşan bir sound” tanımını yaparak bizleri meraklar içerisinde bırakmayı da ihmal etmedi.
Yeni albüm ‘Angels & Devils’, Ninja Tune etiketiyle yayınlandı. İlk dinlemeden itibaren bende ‘London Zoo’nun yarattığı etkiyi yaratmadı. Aslında böyle bir karşılaştırma yapmak hatalı olur. Zira üzerinden geçen altı senelik bir süreden sonra ortaya çıkan yeni materyalleri şahane ötesi bir albümle mukayese etmenin mantıksız olacağını söyleyebiliriz. Kevin Martin, aslında doksanlardaki diğer projelerinde yarattığı deneysel sound’u yıllar sonra tekrar diriltmiş. Illbient, drill öğelerinin dominantlığı yanında daha da karanlık, depresif ve bir o kadar da ampirik kompozisyonların bütünlüğü var karşımızda. Dub temelli ve ragga dancehall / dubstep / 2-step garage eksenli kreatiflik yerini köklere dönüşe bırakmış. Techno Animal’dan aşina olduğumuz ambient- experimental – industrial hip hop etrafında dolaşan sound’u drill ritmleriyle bezenmiş.
Diğer yandan baktığımızda yüz seksen derece dönen bu sound, çok büyük hayal kırıklığı yaratıcı cinsten. Yaklaşık 48 dakikalık sürede vaad edilen pasajlar, cümleler, melodiler sizi depresif bir atmosfere sokup, hapsediyor. Ayrıca toplam süresi transpoze bir şekilde aşırı yorucu bir uzunçalar. Bir noktadan sonra yarıda bırakıp başka bir şeyler dinlemeye girişmeniz olağan. Bununla beraber dub temeline sahip üretken bir müzisyenin, dub müziğini bu kadar bozulmaya uğratması da başka bir hayal kırıklığı yaratan detay.
Her albümde bolca konuk müzisyenle çalışma hali bu albümde de mevcut. Ancak bu albümde sadece hip hop, ragga ve dancehall vokallerinin yanında yukarıda bahsettiğim deneysel ve atmosferik sound’u destekleyecek ilginç isimlerle de çalışmış. Grouper gibi kanımca ambient – drone üretimleriyle dinleyenleri darmaduman eden, Copeland gibi indie müziğine farklı bakış açısı getiren, Gonjasufi gibi deneysel hip hop/dub bileşenli enteresan tarzıyla nam salan, Death Grips gibi her güzel şeyin çabuk bittiğinin kanlı canlı kanıtı olan isimler albümdeki en dikkat çekici işbirlikler olarak nitelendirebiliriz.
Kevin Martin tekrardan yanıltıp şaşırtmayı başardı. Aslında başardı demek yanlış olur. Zira Martin’in müzikal bakış açısı her daim böyleydi. Ancak ‘Angels & Devils’ çokça deneysel havasına rağmen Kevin Martin diskografyasında en başta sayılacak bir çalışma ne yazık ki değil.