Solomun geçen mayıs ayında sabaha yakın hadi gençler kapatıyoruz artık sinyalleri vermeye başladığında bir hüzün sarmıştı beni kim bilir bir daha ne zaman gelir diye. Ama şaşırtıcı bir şekilde o geceden memnun kalmış olacak ki, yine Subfloor organizasyonluğunda 30 Ağustos’ta garajistanbul’a geleceği haberini verdi. Etkinliğin gece 1 gibi başlayacağını tahmin ediyordum ama 11:30 gibi gidip belki Solomun’u yakalar da ne Marksizm ne Leninizm sadece sensizim derim diye erkenden kapısında beklemeye başladım.
Erkenden gittiğim için gelen kitleyi gözlemleme şansını yakaladım. Girenler arasında diktatör olsam sınırdışı edeceğim tipler de vardı (bar kenarı içkisini alıp kesişme odaklı insan kitlesi), İbiza’daki performansını konuşanlar da. Neyse gece Murat Uncuoğlu ve Alican’ın warm-up’lamasıyla başladı. Kendilerini yıl içerisinde neredeyse ailemden fazla görüyorum ve en sevdiğim parçalardan bile 2 gün sonra sıkılan biri olarak hala hayranlıkla dinliyorum onları. Solomun öncesi çaldıkları setleri tam bir Introduction to Solomun101’di ve geceye tamamen adapte etti bizi.
Sonra kapının ardından tüm suratını kaplayan gülümsemesiyle Solomun göründü. Bir anda ortam değişti, sesler değişti ama gülümsemesi hiç değişmedi. Bütün gece o kadar çok gülümsedi ki, ya psişik bir sorunu var ya da Türkiye’de sahne alınca inanılmaz mutlu oluyor; daha tam anlayamadım. DJ’lerin samimiyetsizlik akan bayrak çıkarma ya da Türk bayrağı desenli t-shirt giyme şeyleri yok bu adamda, gerçekten sevmeye başladı bence. Russell Crowe olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor resmen. Performansı için söyleyebileceğim tek şey galiba annelerimizin yemeğe sevgisini kattığı gibi onun da sevgisini setine katması. Çünkü İndigo performansını solladı; kendisiyle yarıştı bildiğiniz. Bir ara ben neden nefes alamıyorum ya deyip geri çekildiğimde gördüm ki garajistanbul en arkaya kadar tıklım tıklım doluydu. Diyaframdan nefes almaya çalışırken geceye katılamayanlara üzüldüm. Sonra içim acıdı birkaç parçasını sizler için not ettim. Parçaları paylaşmadan önce Subfloor organizatörlerinden Koray Aksan’a dergimize gösterdiği ilgi için çok teşekkür ederiz. Solomun’a ”İstanbul, never disappoint” dedirten etkinliğe katılamayanlar için not ettiğim parçalar hemen aşağıda: