Albüm Puanı: 8/10
Yayınlanma Tarihi: 5/08/2014
Label: Loma Vista Recordings
Öne Çıkan Şarkılar:
1. Knock Knock Knock
2. New York Kiss
3. Do You
4. Rent I Pay
Her şeyden önce yeni bir Spoon albümünün heyecanı ve özlemiyle, hoş geldiniz!
Spoon, 21 yıllık kariyeri boyunca pek çok şey değişirken bir şeyin değişmeyeceğini kanıtladı; harika albümler yaratmak. Ve şimdi dört yıllık aradan sonra birbirinden güzel 7 albümüne bir yenisini, ‘They Want My Soul’u ekleyerek geri döndüler. ‘Transference (2010)’i yayımladıktan sonra bir süre köşelerine çekilerek yan projeleri ile ilgilenen grup üyelerinin bu molaları keyfi olmaktan daha çok uzun bir kariyere sahip olduğunuzda yeniden üretebilmek için ayırmanız gereken zorunlu zaman dilimleri halini alıyor. Kendi adıma birbiri ardına yayımlanan ancak dinleyiciyi tatmin etmeyen albümlerdense uzun bir aradan sonra gelen, çok seveceğimiz albümleri tercih ederim. Hem özlemek de harika!
9 yıllık plak şirketi Merge’den ayrılarak Loma Vista Recordings’e geçen grup, yeni albümünü Ekim-Kasım 2013 ve Ocak-Mart 2014 olmak üzere 2 dönemde kaydetti. İlk defa iki büyük prodüktörle çalışan Spoon’un birinci kayıt döneminde Joe Chicarelli (Manchester Orchestra,The Strokes, Morrissey, The Shins) ikinci kayıt döneminde ise Dave Fridmann (Sparklehorse, Mogwai, MGMT, The Flaming Lips, Tame Impala) ile çalıştığını görüyoruz. Ayrıca 2014’de aralarına katılan yeni üye Alex Fischel (klavye, gitar) ile oldukça iyi anlaştıklarını söyleyebiliriz.
4 yıllık sessizliği etkileyici bir biçimde bozmak ve dinleyicileri üzerindeki ölü toprağını atmak için midir yoksa pazarlama stratejisi midir bilinmez albümden paylaşılan ilk single ‘Rent I Pay’in duyurulması, dinleyicileri sarsan bir biçimde oldu. 27 Mayıs’ta Facebook sayfaları üzerinden “SPOON, R.I.P, JUNE 10” yazılı bir görselle ‘Rent I Pay’ duyurulmuş oldu. İlk anda yaşanan panik dalgasının ardından, 10 Haziran’ın EP mi yoksa LP tarihi mi olduğu konuşmaları dönerken Jim Eno herkesin merakına son vererek verdiği bir röportajda albümün adını ve yayımlanma tarihini duyurdu. 10 Haziran’da yayınlanan ‘Rent I Pay’, albüm listesi ve artwork’ün ardından 1 Temmuz’da ‘Do You’ single’ı bizlerle paylaşıldı. Merak ve heyecanla geçen 2,5 ayın sonunda 5 Ağustos’ta 10 şarkılık They Want My Soul’a kavuştuk.
Söz konusu Spoon olunca öne çıkan şarkılardan bahsetmek biraz güçleşiyor zira yaptıkları her şarkıyı defalarca dinleyebiliyoruz. Ancak 21 yıl, 7 LP, 3 EP ve sayısız single sonrasında ‘They Want My Soul’ grubun en çok beklettiği ama bu bekleyişe en çok değen albümü oldu. ‘Rent I Pay’, ‘Inside Out’, ‘Rainy Taxi’, ‘Do You’, ‘Knock Knock Knock’, ‘Outlier’, ‘They Want My Soul’, ‘I Just Don’t Understand’ (Ann-Margret Cover), ‘Let Me Be Mine’ ve ‘New York Kiss’ olmak üzere 10 şarkıdan oluşan albümün tansiyonunu en çok yükselten şarkılar ise ‘Knock, Knock, Knock’ ve ‘New York Kiss’ olarak görünüyor.
Albümün 5. sırasındaki ‘Knock Knock Knock’, Spoon’un bugüne kadar yaptığı en tehditkar havaya sahip şarkısı çünkü içinde neredeyse her şey var. Davul vuruşlarıyla birleşen akustik gitar, Britt Daniel’ın özlediğimiz vokali, yatıştırıcı bir ıslık ve şarkının iskeletini birden bire yaran o müthiş distortion’ın birleşmesiyle muazzam bir şarkı ortaya çıkmış. İlk etapta prodüktör Dave Fridmann’ın etkisi olduğunu düşünsek de NPR’dan Bob Boilen’ın grupla yaptığı röportaj esnasında kayıt sırasında kimsenin hangi pedalı kullandığını bilmediği ortaya çıktı. Şarkı kaydedilirken kimse distortion’a neden olan pedalın hangisi olduğunu bilmiyor ve dinlediklerinde merak ederek araştırıyorlar. Alex ne yaptığını hatırlayamadığı için Fridmann’a mail atmış ancak onun da konu hakkında herhangi bir fikre sahip olmadığın anlaşılmış. Kayıt sırasında bazıları kapalı, bazıları açık olan 20 pedal bulununca işler biraz karışmış gibi olsa da şarkıyı orijinal haliyle koruyan Fridmann’ın distortion düşkünlüğü oluyor. Spoon’un ısrarla şarkıda çok fazla distortion olup olmadığını sorması üzerine Fridmann, The Flaming Lips ile yaptığı birçok kayıttan sonra kulağına ancak distortion olduğunda doğru geldiğini ve yanlış insana sorduklarını söyleyerek sorgulamaları bertaraf etmiş.
Bazı şarkılar ilk saniyede dinleyiciyi içine çeker, albümün son şarkısı ‘New York Kiss’ de onlardan. New York’un ortasında Afrikalı Marimba’nın hipnotik sesi, elektronik ögeler, synth ile donatılmış soul’u ile ‘New York Kiss, dinleyiciye unutulmayacak bir dance-rock öpücüğü gönderiyor.
‘Do You’, ‘Rent I Pay’ gibi gerek müziği gerekse sözleriyle güçlü Spoon şarkıları yanında ‘They Want My Soul’, ‘Outlier’ gibi üst sınıf garage-pop, pop ürünlerinden, ‘I Just Don’t Understand’ gibi bir 60’lar R&B ve blues karışımı Ann-Margret cover’ına ve indie rock kıyılarından uzaklaşarak yeni bir yöne ilerleyen ‘Inside Out’a kadar tüm şarkılarıyla Spoon’un bu gezegende bir 21 yıl daha geçirmesini dileten bir albüm They Want My Soul.
21 yıllık müzik kariyeriyle, çok erken bulduğu ve durmadan geliştirdiği kendi diliyle ve baş döndüren güzellikteki şarkılarıyla Spoon’un dünyasında olmak her zaman büyüleyici bir deneyim. Grubun ruhunun bir başkasıyla karıştırılamayacak kadar benzersiz olduğunu bir defa daha kanıtladığı bir albümle baş başayız.