Funk, 70’lere doğru zenci abilerimizin jazz-soul-hiphop’dan evrilttiği, groove’a abanan bir müzik türü. Burada funk tarihinden ziyade “groove” a odaklanmak daha doğru olacak. Şahsen dönem funk’ını dinlemekten pek hazzetmiyorum. Fakat “funky” denen etiket bana çok şey ifade ediyor. Funky groove demek, davul ve bass’ın dansı demek. Sert snare ler, melodik bass lar demek. Dinlerken kafanla ritm tutmak zorunda kalmak demek. Funk müzik dinlemiyorsanız bile mutlaka funky house, funky rap, funky rock duyuyorsunuz ve sizde kaptırıp ritm tutuyorsunuzdur.
Teknik detaylarla kafa bulandırmak istemem zira setin tamamı funk’ta değil ama organik davulları, hovarda basslineları ve trippy atmosferleri sebebiyle birarada sunuluyorlar. Yani o eğlenceli hoppidi funk müzik yerine evde kulaklıkla dinlenecek tribal, brain dance müzikleri bunlar. İlerleyen haftalarda dancable bir funk seti daha yollayacağım. Böylece bir janrın, teknik olarak benzer olsa da atmosfer olarak farklı triplere hizmet edebileceğini görebileceğiz. Zaten seriler çok karanlık gidiyor artık baharın gelişiyle birlikte şenlikli müziklere geçsek iyi olur değil mi?
Şimdi bu müziği nereden toparladık? Funky soundları, 2000 sonrası elektronik beatlerde kullanan en baba label “Tru thoughts”. Alice Russell, Quantic, Jon Kennedy, Belleruche hatta bir zamanlar Bonobo‘nun release lerini yaptılar. Eğer set hoşunuza giderse bu label’ın altını üstüne getirin derim. Diğer bir kısmı tabi ki Ninja Tune‘dan (Herbaliser, Funki Porcini, Dj Food).
Setin yıldızı Jon Kennedy. Basit 3-4 loop la çok tatlı atmosferler yaratıyor adam gayet minimal ve sinematik. Kendisi Stockport, UK’ den. Kaykaycı bir gençken davula merak sarıyor ve bu funky davulları kendi kaydediyor. Synth pad ler ve diğer enstrümanları da güzel güzel yediriyor. Bonobo kadar derin değil ama derin mi olması lazım zaten? Ben atmosfere bakarım arkadaş. Müziğin değeri daha karmaşık, zor yapılır olmasıyla değil yarattığı etkiyle ölçülmeli. Seneler önce bir arkadaşım Yngwie Malmsteen‘in şu video‘sunu yollamış, altına da “abi adam dünyanın en iyi müzisyeni” diye ekleştirmişti.
Malmsteen elektro gitar sololarını, arpejleri aşmış bir abimiz. Amma velakin ben bu şarkıyı dinlerken en ufak bir duygu yaşamadım(sevgi, üzüntü, nefret whatever). İşi zanaat olarak görürsem Malmsteen’e saygı göstermek zorundayım çünkü yılların deneyimi ve çalışmasıyla bunu yapabilir hale gelmiş. Fakat bu sanat kardeşim. Sanatçı benle iletişim kurabildiği kadar değerlenecek gözümde. Ürettiği ses dışında atmosferine de girmeye çalışıyorum. Yok, ses çok tiz ve gergin, ben agresif biri değilim benim için çok hızlı, rock’n roll kültürü bana ters. Sanatı eleştirmek son derece özgün ve sizin keyfinize kalmış. Dolayısıyla benim için bok gibi bir şarkı bu. Herhangi bir müziği, üretildiği sosyo-kültürel ortamı ve kendi tekniklerini anladıktan sonra “beğenmedim” diyebilirsiniz. Çizgiyi bilmek lazım tabi Sagopa Kajmer’in beyin yakan bir röportajı vardı müziğin kalitesini unkapanındaki satışlara bağlıyordu.
“Saçmasapan gitarlar obolobolooboolo bir şeyler çalıyor, hele o free jazz denen şey”
Sagopa Kajmer
Jazz’ı da beğenmek zorunda değiliz ama “boktan” diyecekseniz önce jazz’ı, kimin, nerede, nasıl, hangi kafayla, niçin ürettiğini anlamamız lazım. Neyse diyeceğim o ki “complexity” zorunlu değil. Beat müziği tanımı gereği biraz “basit” zaten. Çünkü looplar üzerine kurulu. Daha çok tekrar var. Modern dünya “basit” kelimesinin negatif anlamını törpüleyip “minimal” kelimesini bulmuş iyi de etmiş. Erik Satie ambient müziğin ve minimal klasik müziğin en önemli temsilcilerinden ve Gymnopedie serileri’yle, 3-5 nota ile neler yapılabileceğinin en güzel kanıtı benim için.
“Topu topu 7 nota var kaç ayrı beste yapılabilir ki?”
Serdar Ortaç
Minimal, complex olmayan müzik fon müziği olmaya daha yatkın ve size daha çok alan bırakıyor. Siz hayatınızı yaşarken o soundtrack oluyor ama ona mecbur değilsiniz. Zaten yaşayacağınız hayatı renklendiriyor sadece. Bazı müzikler ise hayatınızı ele geçiriyor, o şarkı çaldığında şarkıyla bir olmak zorunda kalıyorsunuz. Tecih sizin.
Serinin 4.’cüsü “Deep Funk Down”, downtempo beatmakerları nın nispeten sinematik, alıp götüren funky beatlerini toparladı ve hizmetinize sundu. Takın kulaklıkları, kapayın gözleri, afiyet olsun efem.
Tracklist
1- The Herbaliser – Shattered Soul
2- Jon Kennedy Brown – Acid
3- De-Phazz – Good Boy (ManMachineMan Remix)
4- DJ Food – Feelin’ Guilty
5- Funki Porcini – What Are You Looking At?
6- Funki Porcini – Groover
7- Quantic – Infinite Regression
8- Jon Kennedy – The Messenger
9- Jon Kennedy – Tributes and Dedications
10- The Herbaliser – Battle Of Bongo Hill
11- Alex Cortiz – Encounters
12- Jon kennedy – Chocolate and cheese
13- Quantic – The Picture Inside
14- 40 winks – Picture this
15- Fred Yaddaden – Silence