Çok erken yaşlarda müzik üretmeye başlayan Berlin menşeli prodüktör/dj Re.You, bugüne kadar Keinemusik, Kompakt, Moon Harbour gibi bir çok önemli label’ın bayrağı altında çalışmalarını yayınladı. 2 kez kazandığı Alman Genç Basketbol şampiyonluğu etiketini diz sakatlığı yüzünden bırakıp müzik kariyerini başlatan Re.You, üç yıldır yer aldığı Mobilee Records ailesinin 10. yıl kutlamaları şerefine 6 Mart‘ta RAW organizasyonluğunda Kloster’da gerçekleşecek performansı öncesinde sorularımızı yanıtladı.


Öncelikli olarak sorularımızı yanıtladığın ve bize zaman ayırdığın için teşekkürler Marius. Kendinden, geçmişinden ve müzik kariyerinden bize biraz bahseder misin?

Berlin menşeli bir DJ/Producer’ım ve Cocoon, Saved, Moon Harbour, Kompakt gibi label’lar ile çalıştım. Şimdi ise üç yıldır Mobilee Records ailesinin bir parçasıyım ve Keinemusik tayfasının yakın bir arkadaşıyım. Ayrıca Rampa ile RAR adında bir live müzik projemiz var. Liseden sonra bir film şirketinde sinema editörü ve motion grafik tasarımcıydım. Neredeyse 10 yaşımdan beri üretiyorum ve bir noktada tamamen müziğe odaklanmaya karar verdim.

Elektronik müzik sahnesinde nasıl giriş yaptın? Bize biraz anlatır mısın?

Müziğe karşı daima büyük bir tutkum vardı. 13 yaşımda ilk plağımı satın aldım – “Full Clip: A Decade of Gang Starr”. Lisedeyken yüksek seviyede basketbol oynadım (iki kez Alman Genç Şampiyonu oldum). Fakat bir diz sakatlığından sonra oynamayı durdurdum. Ardından tutkum olan müzik ilerlemeye ve seslerle deneyimlemeye başladım.

Eğer stüdyonda yürüseydik, ne görürdük? Olmazsa yapmayacağın favori ekipmanın var mı hiç?

İlk önce iMac, iki EVEaudio sc307 Speakers, iki Dynaudio bm6a mk2 Monitors ve bir RME Audiointerface göreceksindir. Bunun yanında bazı analog cihazlarım var. Örneğin; küçük bir Moog Minitaur beast, bir MFB Tanzbär drumcomputer ve ya bir Elektron Analog 4 synthesizer. Ayrıca Keinemusik’den arkadaşlarım sıkça kullandığı bir DD7 Delay modifikasyonum da var.

Stüdyonda müzik üretirken tüm ilham aldığın şeyleri müziğine nasıl dönüştürüyorsun?

Oldukça çok farklı türde müzik dinliyorum ve seyahat ederken farklı fikirler toplamayı seviyorum. Üretmek için daima laptopumu yanımda taşıyorum. Bu yüzden eğer aklımda yeni bir fikir varsa, onu yakalamayı deniyorum ve dizilimleri bitirmek için stüdyoya gidiyorum.

Mobilee Records hakkında neler söylemek istersin?

10. yıl dönümlerini kutluyorlar. Mobilee imanılmaz bir şekilde 10 yıldır sürekli olarak kaliteli müzik yayınlıyor. Böyle mükemmel bir label’ın bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Nice yeni 10 yıllara!

Bir çok farklı ülkede performans sergiledin fakat eminim ki aralarından biri en iyisidir. Performans sergilediğin en iyi yer neresiydi ve onu özel yapan neydi?

Bir çok yer var ve bu kalabalığa, ses ve hislere bağlı. Spesifik olarak birini seçmeyi sevmiyorum fakat eğer bir kulüp seçmek zorunda olsam, bu inanılmaz derecede sevdiğim Seoul’daki MYSTIK olurdu. Orası mükemmel bir ses sistemine sahip çok küçük ve samimi bir yer.

Bize yeni tamamladığın Mobilee Back To Back Vol.9’dan bahseder misin? 

B2B compilation’ının ilk yarısı geçtiğiz yılın ‘En İyi’ Mobilee Records şarkılarını içeriyor.  Anja Schneider ve Ralf Kollmann birlikte oluşturduğumuz büyük bir havuzdan 20 final şarkıyı seçtik. CD2, hiçbir sınır olmadığından bayağı zorlayıcıydı. Mobilee, sanatçılarına ne isterlerse onu yapmaları konuğunda fırsat verir. Ray Okpara yaptığı gibi bir mini albüm işbirliği yapabilirsin ya da bazı Mobilee Records klasiklerinden remix yapabilirsin Rodriguez Jr.’ın iki yıl önce yaptığı gibi. Ben, geçmiş dönem Mobilee yayınlarından iki adet 30 dakikalık şarkı yaratmayı seçtim. Örneğin; Anja Schneider’ın yayınından bir vokal, Rodriguez Jr.’dan bir synth line’ı, bir pad Lee Van Dowski’den, bir synth Sebo K’dan ve sonra bu elementleri stüdyodaki iki jamsession boyunca kendi tarz sınırlarım içerisinde yeniden bir araya getirdim.

Bize biraz 2015’deki planlarından anlatır mısın? Yeni EP’ler ya da albümler var mı takviminde?

Kompakt ve Mathias Tanzmann’ın label’ı Moon Harbour Records üzerinden beni çok mutlu eden birer EP’lik sözleşme imzaladım. Ayrıca yaz başında yayınlanacak Butch yeni EP’si için bir remix yaptım ve Rampa ile birlikte sadece plak olarak yayınlanacak bir başka aRARthing’in üzerine çalışıyoruz.

İstanbul birçok sanatçıya ilham olan eşsiz bir şehir. İstanbul hakkında ne düşünüyorsun? Tanıdığın Türk DJ veya yapımcı var mı?

İstanbul’u gerçekten çok seviyorum, harika bir yer. Yemek ve gece hayatı inanılmaz. İnsanlar Berlin’dekiler ile oldukça benzer  – açık fikirli ve rahat- Aslında bir çok yarı Türk yarı Alman DJ biliyorum. Örneğin; benim Mobilee üzerinden yayınlanan son EP’imde Ninetoes ile ‘Union’ isimli bir şarkı için beraber çalıştık.

 Interview in English, please click here to read

Soundcloud | Facebook | Website