En başından beri elektronik müzik sahnesini yakından takip eden Jon Rundell, İngiltere’nin güneyinde bulaştığı rave partilerinden techno müzik tutkunu olarak çıkış yaptı. Kendi çapında çalışmalar yaparken techno müziğin efsanevi ismi Carl Cox‘un yaşadığı yerdeki performansını dinlemeye gidip bu kadarla da kalmayarak kendisi ile tanışma fırsatı yakalayan Jon Rundell, Carl Cox’dan kendi plak şirketi Intec’de çalışma teklifi alarak takipçisi olduğu sahneye en tepeden giriş yapmış oldu. Etkileşime açık müzikal duruşu ile elektronik müzik sahnesinin en iyi remixer’ları arasında gösterilen Jon Rundell, Carl Cox’un ‘kalabalığın içindeki mücevher’ tanımlamasıyla 19 Aralık gecesi, RAW kabininden bizlere seslenecek. Ama öncesinde Rave Mag’in kendisi için hazırladığı soruları cevapladı!
Geçmişle başlasak nasıl olur? Müzik yapmaya nasıl başladın?
İlk olarak bir ses mühendis ile çalışmaya başladım ve sadece fikirlerimi hayata geçirmeye çalışıyordum çünkü programların nasıl kullanıldığına dair bir fikrim yoktu. Yıllar sonra Logic programını keşfettim ve bir kaç haftalık kısa bir kur aldım programla ilgili. Ardından bir yıl boyunca yaptığım şarkılara olan güvenimi sağlayana kadar evden dışarı çıkmadım.
Tekno müzik sahnesine nasıl girdin? Her zaman İngiliz elektronik müzik sahnesinin içinde miydin?
Kendimi bildim bileli İngiltere elektronik müzik sahnesinin içerisindeydim. Doğduğum ve büyüdüğüm yerleri hatırlıyorum. Bu yüzden en başından beri müzik sahnesinin içerisindeydim diyebilirim. Techno, house, drum n bass, hardcore ve daha bir çok müzik türünün çalındığı ve ‘Rave’ olarak isimlendirdikleri oldukça fazla partiye katıldım. Birçok farklı tarzda müziği severek üretmeme rağmen techno müziğin büyüsü ve enerjisi bu müzik türleri içinde beni en çok yakalayanı oldu.
Stüdyoda üretim yaparken, aldığın ilhamı müziğine nasıl geçiriyorsun?
Sadece bir şeyler deniyorum. Bunlar bazen işe yarıyor, bazense yaramıyor. Eğer başarısız olursam dosyayı kaydediyorum ve bir süre sonra geri dönüp farklı şeyler deneyerek devam ediyorum. Bu tamamen üretim sırasında aklınızda olan yönlendirici şeylerin çerçevesinin ne olduğuyla alakalı.
Elektronik müzik sahnesinin en yetenekli remixer’larından biri olan tanınıyorsun. Edindiğin ilk bilgiden son üretime kadar uzanan yaratıcı prosesin nedir?
Önce şarkının orijinal halini dinliyorum ve hangi bölümlerin bana ve tarzıma göre olduğunu belirliyorum. Eğer şarkı içinde böyle bölümler varsa mix yapabileceğini hissediyorum. Parçada beğendiğim bölümler hepsini asla kullanmam, sadece tarzımı yansıtacağını hissettiğimi seçerim. Bu yüzden orijinale yakın mix’ler asla yapmam. Bu yıl boyunca yaptığım mix’lerden bazılarını kontrol ederseniz downtempo, house, drum n bass ve tabii ki tech house ve techo türlerinin olduğunu görürsünüz. Ben sadece anın akışı içerisinde doğru hissettiklerimi yapıyorum.
Bize biraz Intec’ten bahseder misin? Techno müziğin tartışmasız en kusursuz label’larından birinde co-head olmak nasıl hissettiriyor?
Oldukça heyecanlı. Biz sadece dans sahnesini sarsacak ve insanların bağ kurabileceğini hissettiğimiz müzikler yayınlıyoruz. Hepsi bu. Eğer bir sahneyi, müzik türünü ya da insanların nasıl hissettiğini tanımlıyorsa, sonrası harika! Yıllardır yayınlanan bir çok mükemmel kayıta sahip olduğumuz için şanslıyız ve bunu yapmaya devam etmek istiyoruz.
Bu günlerde plak mağazalarında Intec etiketli neler var? Gözümüz açık bekleyeceğimiz büyük yayınlarınız var mı?
Yılın sonuna yaklaşıyoruz bu yüzden çoğunlukla gelecek seneyi planlamakla meşgulum. En son EP, benim 8 Aralık’ta yayınlanan ‘Distorted View’ isimli çalışmam oldu. Hemen ardından 22 Aralık’ta Carlo Lio’nun harika bir EP’si yayınlanacak.
2014’te favori şarkıların neler?
Çok fazla var ve hepsi techno da değil. Her zaman bir çok farklı tarzda müzik dilerim. Bu hem müziğin özünü anlamamda bana yardımcı oluyor hem de böyle olmasını seviyorum. Dürüst olmak gerekirse bir şarkıyı favori göstermek oldukça zor benim için.
Şuan İngiltere’de techno sahnesi ne durumda?
Oldukça iyi bir yerde! Geçtiğimiz yıllarda techno müziği destekleyen bir çok gece kulübü kapandığından bu kadar güçlü değildi. Ama açık kalanlar hala bu müziği desteklemek için elinden geleni yapıyor. Atomic Jam gibi gece kulüpleri tekrardan açıldı ve bu harika bir haber bizim için.
Birçok ülkede performans sergiledin mutlaka bir tanesi favorindir. Çaldığın en iyi yer neresiydi ve senin için bunu özel yapan şey neydi?
İspanya her zaman muhteşemdi. Müziğim oraya daima daha derine inebiliyor. Belki de groove ve ritimlerden kaynaklanıyordur. Son zamanlarda Güney Amerika’daki her performansım fantastik bir deneyim olmaya başladı. Her şey birbiriyle uyumlu gittiği için insanlar kendini müziğe bırakıyor. Bunu görmek ve hissetmek harika.
İstanbul birçok sanatçıya ilham olan eşsiz bir şehir. İstanbul hakkında ne düşünüyorsun? Tanıdığın Türk DJ veya yapımcı var mı?
Birkaç yıl önce İstanbul’da çaldığımda ilk seferimdi. Oldukça ilginç yer olduğunu düşündüm çünkü her zaman deneyimleyebileceğim bir şey değildi. Müziğin içinde yer aldığını duyabiliyorum ve bu ilham almak için harika. Son iki yıl içerisinde Ferhat Albayrak’tan harika EP’ler yayınladık. Bu yüzden elimizden geldiğince lokal sanatçıların arkasında durmaya çalışıyoruz.
Interview in English, please click here to read