Kült şarkıların funk ve hip hop beat’leriyle tekrar yorumlandığı ‘Memories’ albümü, Cee-Roo‘nun ev stüdyosundan dünyaya açılmasını sağlayan bir kapı niteliğinde. Üstelik müziği para kazanma aracı olarak görmediğini söyleyen İsviçreli dj, albümünü internet sitesinden ücretsiz olarak indirme imkanı da tanıyor. Laf arasında yeni albümle ilgili ufak ipuçları da aldığımız Cee-Roo ile müzik yolculuğundan ve üretim sürecinden bahsettiğimiz hoş bir röportaj hazırladık sizler için. Keyifli okumalar!

Türkiye’de de birçok dinleyicin var ve dört gözle bu röportajı bekliyorlar. Onlara söylemek istediğin herhangi bir şey var mı?

Açıkçası Türkiye’de çok fazla sayıda dinleyiciye ulaşabildiğimi bilmiyordum. Ama müzikal ve kültürel açıdan köklü bir geçmişe sahip olduğunuzu duymuştum. Bir gün ben de ülkenizde konser vererek buna şahit olmayı çok isterim.

En başa dönersek, müzisyen olmaya nasıl karar verdin? Bu macera nasıl başladı?

Aslında profesyonel anlamda tam olarak müzisyen olduğumu söyleyemem. Müziği hala hobi olarak görüyorum, çünkü para kazanma baskısı hissetmeden yaptığım işi insanlarla paylaşmaktan büyük keyif alıyorum. Aynı zamanda İsviçre’de bir televizyon kanalında görüntü ve ses tasarımcısı olarak çalışıyorum.

Sana en çok hangisi keyif veriyor? Şarkıyı yaratma süreci mi yoksa şarkının dinleyicilerle buluştuğu an mı?

İkisi de diyebilirim. Yeni bir şarkı yaratma sürecini seviyorum. Ama şarkıyı online platformda veya sahnede paylaştığımda dinleyicilerden aldığım reaksiyonun heyecan verici olmadığını söyleyemem.

İyi şarkı senin için ne ifade ediyor? Ne zaman tamam bu şarkı oldu diyorsun?

Öncelikle “groovy” olması şart. Başından sonuna kadar sizi yakalayan bir sound’unun olması gerekiyor. Sürekli dinlemek istiyorsan bir de, bu iyiye işaret!

“Memories” isminde çok başarılı bir tribute albümün var. Böyle bir albüm yapma fikri nasıl oluştu?

Çok sevdiğim ama artık aramızda olmayan sanatçıları anmak için böyle bir albüm yapmak istedim. Aynı zamanda prodüktörlüğü, grafik ve albüm tasarımını da kendim üstlendim, benim için çok keyifli bir işti.

Sonraki adım nedir? Yine aynı konseptte bir çalışma mı? 

İlkbaharda yine her şeyi kendim üstlenerek “ev yapımı”  bir albüm yayınlamayı planlıyorum. Görsel efektlerin ve bu kez müzisyenlerin videolarının da olduğu bir albüm olacak bu. Umarım Türkiye’de de tanıtma şansım olur.

Dünyanın birçok yerinde konser veriyorsun ve müzikseverlerle etkileşim içindesin. Bunun sana kattığı şeyler nelerdir?

Harika bir deneyim benim için. Dünya’yı gezmek ve farklı ülkelerden insanlarla tanışmak en büyük hayalimdi. Müzik bunu benim için mümkün kılıyor, aynı zamanda da harika vakit geçiriyorum.

Yaratıcı yönünü kamçılayan, seni besleyen şeyler neler? En çok nelerden ilham alıyorsun?

Kışın buz gibi soğuk bir gölde yüzmek! Tüm yıl için gerekli enerjiyi böyle elde ediyorum diyebilirim.

Son zamanlarda severek dinlediğin birkaç şarkıyı bizimle paylaşır mısın?

SBTRKT – The Light (feat. Denai Moore)

Mark Ronson – Feel Right (feat. Mystikal)

Kendrick Lamar – I (Love Myself)

FKJ – Open The Door

Genç müzisyenlere, özellikle senin türünde müzik yapmak isteyenlere, hayati önerilerin var mı, onlara neler söylemek istersin?

Her şeyden önce, yaptığınız işten keyif almaya bakın. Gerisi kendiliğinden gelecektir.

Interview in English, please click here to read

Soundcloud | Facebook | Youtube | Website