Florida doğumlu 23 yaşındaki Michael Maleki, şu sıralar Los Angeles’ta hayatını sürdürürken bir yandan da yayınladığı ilk EP’si “ISA“i kutluyor. Lisede bir post-rock grubu olarak temelleri atılan Kodak To Graph, DJ Shadow, Four Tet, RJD2, Mars Volta ve At The Drive-In gibi bir çok isimden etkilenerek bugünkü halini almış. Çoğunlukla Bad Panda Records desteğiyle yayınladığı, içinde Björk‘ün 1995 çıkışlı Post albümünden “Headphones“ sample ile karşılaştığımız “Able” gibi aylık single’lar sayesinde tanınmaya başladı. Sonrasında yayınladığı ODEZSA ve Hundred Waters remix’leri ile konserlere ağırlık veren Kodak To Graph, albüm müjdesi verdi.
Albümün açılış şarkısı “Belong“u dinlediğim ilk anda Yunan besteci Vangelis‘in 1982 yapımlı Ridley Scott şaheseri Blade Runner için hazırladığı soundtrack albümüne giden aklım, merakla şarkının kopuş noktasını beklememe ve ardından gelen çığlıklara birden kendimi kaptırmama neden oldu. Kodak To Graph‘in baba tarafından İran’a dayanan kökenleri sayesinde zaman zaman kullandığı santur ve ney sample’ları sahip olduğu fütüristik havayla iç içe geçmiş. Bunu başta albümün ikinci şarkısı “Floating” olmak üzere genel bir etki olarak görebiliyoruz. Yaklaşık 4 buçuk dakika olmasına karşı ağırlığı ile saatlerdir dinlemişim gibi gelen kuş seslerinin bile yalnızlığını örtemediği “Desolation Wildernesss“, yerini albümün scratch’leriyle ünlü şarkısı “Los Angeles“a bırakıyor. “Fake Murblock” yüzünden etkilediği kitle düşünüldüğünde “Gerçekten ne Flume‘muş!” demek geliyor içimden. “Nylon Courtyard” sonrası zaman zaman gürültü olarak sayılabilecek albümün ilk video-klibi;
HEM” oryantal altyapısıyla bir Los Angeles hikayesi anlatıyor. “Limnetic” ile sakin anlar sonrası popüler kaygılardan uzak Kodak To Graph şarkılarının daha içten olduğunun kanıtı “Glaacia” ve huzurlu bir kapanışı da beraberinde getiren “Arc Lantern” 10 şarkıdan oluşan ISA‘i sonlandırıyor.
“My dad is actually Iranian, so that’s why you hear so many Middle Eastern samples and instruments in my music. I sample a ton of ney flute, santoor, and other Persian instruments. That was around a lot, a lot of traditional Middle Eastern music and really bad ’80s pop records. Then there’s all the traditional, poetic Iranian music that’s so good and so melancholy and poetic, and I love taking influence from that.”
Şu an için birinde yayınlanmamış şarkı ve remix’lerinin de yer aldığı iki mixtape’e sahip olan Kodak To Graph, Big Wild ve Obesøn ile çıktığı albüm turu sonrası geçtiğimiz hafta Hundred Waters‘ın oluşturduğu müzik etkinliği FORM‘un Arizona çölü Arcosanti ayağında sahne aldı. Bu sırada How To Dress Well, Tokimonsta ve Machinedrum gibi isimlerle aynı sahneyi paylaşmadan önce Nest HQ için özel olarak yayınladığı minimix’e de göz atın derim.