Her gittiğim konserde, hayranı olduğum grupları görme heyecanımın yanı sıra tanımadığım ön grupları izleme fırsatı elde edebileceğim için de erkenden etkinlik mekanında bulunuyorum. Daha önce hiç dinleme fırsatı elde etmediğim grup ve müzisyenlerin ilk olarak canlı performansını izleyip tanıma fırsatı elde edebileceğimi bilmek de çok ayrı bir heyecan. Foxes in Fiction da ön grup olarak tanıdığım ama şu an sürekli dinlediklerim arasında yer alan isimlerden biri. Bu yılın ocak ayında, pek beğendiğim isimlerden Owen Pallett’ın Brooklyn’deki konserinin açılış grubu olarak dinleme fırsatı elde etmiştim ve canlı performansı oldukça etkileyiciydi. Canlı performans detaylarını sonra biraz daha açacağım ama şimdilik, Foxes in Fiction’ın ilk çalışmalarından devam edelim.

Foxes in Fiction, Kanadalı Warren Hildebrand’in Toronto, Ontario’da başladığı solo müzik projesi. 2005’te, Hildebrand lise öğrencisiyken böyle bir projeyi hayata geçiriyor ama tam olarak projede ciddileşmesi 2008’i buluyor. Dream pop, ambient ve deneysel müzik gibi türlerle bağdaştırılabilecek olan Foxes in Fiction’in türü, Hildebrand’in kendi tanımlamasıyla “healing pop”. Bu “iyileşme” müziği tanımının çok acı hikayeleri var. Bir röportajında bahsettiği gibi çok genç yaşta kardeşini kaybetmesi ve kendi büyürken eşcinsel olmasından dolayı yaşadığı zorluklar, Hildebrand’te travmatik etkiler yaratmış. Kendi tanımladığı müzik sayesinde, bir yandan müzik yaparken bir yandan da kendi “iyileşme” süreci bu sayede devam ediyor.

Müzisyenin ilham aldıkları arasında Brian Eno ve Atlas Sound yer alıyor. Müzik çalışmalarına devam ederken kendi kurduğu bağımsız butik plak şirketi olan Orchid Tapes 2010’da Brooklyn, New York hayata geçiyor. İsim koyarken de Deerhunter’in “Tape Hiss Orchid” şarkısından esinleniyor.

2010’un şubat ayında 19 şarkıdan oluşan ilk LP’si ‘Swung From The Brances’i kendi plak şirketinden yayınlıyor. Albüm, dijital formatın yanında yalnızca kaset ve sınırlı sayıda plak şeklinde dinleyiciye sunuluyor. Burada hemen parantez açmakta fayda var, Orchid Tapes’in bünyesindeki tüm müzisyenler için geçerli olan bir özelliği, albümleri dijital platform dışında sadece kaset ve belli sayıda plak formatında çıkarmaları. Hildebrand, o zamanlarda pek çok kişi tarafından kullanılan MySpace’te, albümdeki her şarkının hikayesini ayrıntılı bir şekilde anlatmış. ‘Swung From The Branches’, dream pop ve lo-fi ögeleri barındıran, düşük tempolu bir kayıt. Albümün beklenenden fazla bir şekilde internet ortamında dinlenmesiyle gelen başarı, Pitchfork’ta değerlendirilmesini de beraberinde getirdi. Bu albümün açılış şarkısı “Operating Room”, kısa bir karşılamayla albümde bizi neler beklediğinin ipucunu veriyor. Açılış parçası gibi, albümdeki şarkıların geneli de dreamy melodiler ve Hildebrand’in ayni tonlardaki sesiyle bizi bu deneysel müziğe dahil ediyor. Albümün ilerleyen parçalarında, “New Panic Cure”da olduğu gibi tempo biraz yükselse de, başladığı gibi yavaş ve sade ritmlerle son buluyor.

Ağustos 2010’da, arkadaşı için kaydettiği 3 şarkıdan oluşan “Three Songs for Ryan” EP’si geliyor. 20 Aralık 2010’da ise diğer bir EP, “Alberto”,  dijital ve kaset formatında piyasaya sürüldü. Burada, ilk albümde yer alan “Fifteen Ativan”in daha enerjik alternatf versiyonunu da dinleme fırsatı yakalıyoruz. Bunu 2011’deki Hospital District EP’si izledi. Ocak 2012’de ise Alberto, 3 yeni sarki eklenerek, bu defa Moodgadget Records imzasıyla tekrar yayımlandı.

2012 yılı içerisinde, Hilderbrand hayatında bir değişiklik yapıp, New York’a, müzik sahnesinin merkezi olan Brooklyn’e taşındı. Burada farklı müzisyenlerle tanışması hem kendisi hem de minik plak şirketinin biraz daha bilinmesini sağladı.

Daha sonrasında Amerikalı şarkıcı Benoit Pioulard ile farklı bir şekilde ortak çalışma yaptılar. Email üzerinden oluşturdukları ve kaydettikleri şarkılar “Ground Glass” ve “Etalan”, Wool Recordings tarafından yayımlandı.

İkinci LP, ‘Ontario Gothic‘, synth ve lo-fi ögeleri barındıran dreamy bir müzikle karşımıza çıkıyor. Albüm genelindeki şarkılar yavaş tempolu, sade ve minimal. Albüm 2011-2014 yılları arasında New York, Toronto, Londra ve Portland’te kaydediliyor. Foxes in Fiction’i her zaman destekleyen Owen Pallett, bu albümdeki tüm telli aranjmanlarını yapıyor ve birçok şarkıya da kemanıyla eşlik ediyor. Şarkılar, çok çeşitli duyguları bir arada hissetmemize sebebiyet veriyor. “Glow (V079)” un albümdeki diğer şarkılara nazaran biraz daha yüksek tempolu olması ve tekrarlayan söz ve ritimlerle ahengi yakalaması dinleyiciyi içine çekiyor. Hemen arkasından gelen ve benim albümdeki favori şarkım olan “Shadow’s Song”, yavaş ve sakinleştirici gitar ritimleriyle dinleyiciyi kısa bir gerçek üstü gezintiye çıkarıyor.

Foxes in Fiction’ın canlı performansına tekrar dönecek olursak, sahnesi de şarkıları gibi ayni minimallikte. Canlı performanslarında gitarı dışında, sahneyi Emily Reo ile paylaşıyor. Owen Pallett ile turneleri boyunca Owen Pallett’ı da Foxes in Fiction’ın açılış setinde baştan sona kadar görmek mümkün. Sahne arka planına baktığımızda da, her şarkıya uygun değişik görsellerin kullanılması, şarkıların etkisini daha da arttırıyor.

Not etmekte fayda var, Hilderbrand, müziklerinden para kazanma amacı gütmediği için, tüm albümleri, Bandcamp sayfasından bedava indirilebiliyor.