Angel Deradoorian, 2007 yılında müzik topluluğu Dirty Projectors’te bas gitarist ve vokal olarak başlattığı müzik yolculuğunu geçtiğimiz günlerde çıkardığı ilk solo albümüyle hiç olmadığı kadar renklendirdi. Jazz kökenli aileden gelen Ermeni asıllı müzisyen ile tanışmam henüz 23 yaşındayken çıkardığı Mind Raft EP’sine dayanıyor. Dirty Projectors mimarı David Longstreth’nın prodüktörlüğünü üstlendiği EP’de projenin diğer üyelerinin ve Dera’nın kardeşi Aram’ın desteğini görüyoruz. Dera’nın sesindeki sakinliğin farkındalığına bağlı enstrümanların arka planda oluşu Mind Raft’in yalın yapısını Dirty Projectors’e göre bir hayli farklılıkta ortaya çıkarıyor. Toplamda beş şarkı bulunan EP’de öne çıkan şarkıyla şimdi Dera’nın ıssız sesine kulak verme zamanı!

Araya giren altı yıllık süreden sonra Dera’nın yeni albümü ‘The Expanding Flower Planet‘, 21 Ağustos’ta piyasadaki yerini aldı. 2011 yılında albümün Dera ile prodüktörlüğü üstlenen Kenny Gilmore ile başlayan şarkı çalışmaları ve akabinde gelen kayıtlar kilise dahil olmak üzere birçok farklı alanda gerçekleşti. Albümü ilk dinleyişte önceki EP’ye göre harcanan emeğin sonucunda çok daha profesyonel ve zengin sound ile karşılaşıyorsunuz. Dera’nın çeşitli vokalleriyle birlikte 60’ların histerisi,  Georgian folk polifoniği, kilise orgu, santur gibi birbirinden farklı sesler bulunmaktadır. Ermeni asıllı müzisyenin kendi kültürünün yanında Orta Doğu, Hindistan ve Japon kültür sentezi ise albüme ayrıca farklılaştıran bir özellik katıyor.

Albümün ismi Dera’nın duvarına asılı Çin mandalasından gelmekle birlikte ‘’We all know much more than we really think we know, How do we learn so we can all teach’’ gibi metafiziksel değerlere yoğunluk gösteren şarkı sözleriyle albümün teması ortaya çıkmış. Hepsiyle birlikte son olarak albümün tasarımı ise albümlerin sadece şarkı yapmaktan ibaret olmadığını gösterir nitelikte.

tefp-vinyl-657

Deradoorian altı yıllık arayı dolu dolu tecrübelerle geçirdikten sonra bunu çok iyi bir şekilde sanatına yansıtmış. 21 yaşında Dirty Projectors’e dahil olmasının ardından geldiği nokta bir hayli heyecanlandırıcı gelişmedir. Rahatlıkla içinde kaybolabileceğiniz ‘The Expanding Flower Planet‘ albümü bu yazın en etkili albümlerinden biri olarak bizlerle buluşuyor…