90’ların başında aynı okulda buluşan ve ileriki dönemde İngiltere’nin en çok konuşulan grubunun temellerini oluşturacak olan Nick Hodgson, Nick Baines ve Simon Rix, St. Mary’s Catholic High School’da aynı sınıfta buluştuktan kısa bir süre sonra yakın arkadaş haline gelir. Rix ve Baines, 1996 yılında West Yorkshire bölgesinin küçük kasabası Menston’dan çıkıp Leeds’e onları bekleyen Hodgson’un yanına gider. Kısa bir süre sonra grubun gelecek elemanları arasında olan Andrew White ve Rick Wilson ile tanışan öncü Kaiser Chiefs topluluğumuz Runston Parva isimli ilk gruplarını kurarlar. Grubun kayıt şirketi bulma sürecindeki başarısızlığı/şansızlığı sonucu 3 yıl içinde 11 şarkılık ‘22‘ adını verdikleri albümü ve ‘Heavy’, ‘Good Bad Right’, ‘Hessles’ adındaki single’larını yayımlama şansı bulur. Bu süreçte bekledikleri tepkiyi alamayan grup, o zamanlar bir Leeds United oyuncusu olan Güney Afrikalı Lucas Radebe‘nin eski futbol takımı olan Kaizer Chiefs isminden etkilenerek yeni bir isimle yeniden başlama kararı alır. Daha uzun süreli kayıt anlaşmaları yapıp yeni şarkılarla yola çıkmayı amaçlayan grup B-Unique Records ile yaptığı anlaşma sonra Kaiser Chiefs adı ile ilk albüm çalışmalarına başlar.

2000’lı yılların başından bu yana İngiltere’deki “post-punk revival” hareketinin önemli bir temsilcisi oldu Kaiser ChiefsFranz Ferdinand, Bloc Party, The Libertines ve Arctic Monkeys gibi isimlerin yanında o dönemlerin parlayan topluluklarından biriydi. Özellikle ilk iki albümleri “Employment” ve “Yours Truly, Angry Mob” grubu birden piyasada büyük grup statüsüne eriştiren eserler oldular. Bu albümlerdeki hit şarkı potansiyeli o kadar fazlaydı ki neredeyse bütün şarkılar konserlerde hep çalınması istenen marşlar olmuşlardı. İlk albümden “Everyday I Love You Less and Less”, “I Predict a Riot”, “Modern Way” ve Lily Allen’ın da daha sonra Mark Ronson ile cover‘ladığı “Oh My God” gruba oldukça ün katmış, hemen ardından gelen albümdeki “The Angry Mob”“Love’s Not a Competition” ve belki de en büyük hitleri olarak ifade edilen “Ruby” ile birlikte grup birden ülkenin sayılı modern rock grupları arasında yerini aldı.

İlk iki albümün ardından 2008 çıkışlı “Off with Their Heads” ile “Never Miss a Beat” gibi parçalara sahip, bu sefer fena olmaya bir albümle ortaya çıkan grup bir sonraki kaydı “The Future is Medieval/ Strat the Revolution Without Me” ile tam anlamıyla ortalama, hatta basit bir indie rock grubuna dönüşüverdi. Bu gerilemenin ardında ilk albümlerindeki hit şarkı üretebilme yeteneğinin azalması olduğu söylenebilir. Bunun kanıtı olarak 2012 yılında çıkardıkları “Souvenir” isimli toplama albümdeki parçaların çoğunluğunun da yine ilk albümlerinden olması gösterilebilir. Bu düşüşün farkına varan grup kayıtlara 3 yıl ara verip stüdyoya kapandı ve yeni materyeller üzerinde çalışmaya başladı. Bu arada 2012 Londra Olimpiyatları kapanış seremonisinde de performans sergileyen grup toparlanma sürecine hızlıca girip konserlere de devam etti. Bunun yanında ilginç gelişmeler de yaşandı: Grubun aynı zamanda ikinci solisti ve şarkı yazarı olan davulcusu Nick Hodgson, Kaiser Chiefs’ten ayrıldığını ve artık kariyerine stüdyoda prodüktör olarak devam etmek istediğini açıkladı. Diğer taraftan grubun solisti Ricky Wilson’ın görüntüsü de bir hayli değişti oldukça zayıfladı, bununla birlikte geçen yıl da İngiltere’deki O Ses yarışması The Voice UK isimli programda jüriliğe başladı.

Yenilenmiş Kaiser’ın bu kısa arasından sonra 5. albümleri “Education, Education, Education & War”, 2014 Mart’ında piyasaya çıktı. Grup, bu albümde yine o eski albümlerindeki enerjik post-punk revival anlayışını koruyor ve açıkçası kendilerinden uzun süredir beklenen o devam albümünü sonunda yayınlıyor. Albümdeki melodik yapı çok rahat dinlenebilen kaliteli ve tempolu parçalar ortaya çıkarıyor. Aynı zamanda çok basit bir anlayışta kaydedilmiş enstrümanlar ve akılda kalıcı şarkı sözleri yine grubun o parlak dönemlerini bize hatırlatıyor. Ülkelerindeki çoğu eleştirmen tarafından da albüm, “Kaiser Chiefs’in tabii ki de en iyi işi değil ama bize gelecekleri için artık umut veriyor” şeklinde değerlendirilmiş. Özellikle son iki albümleriyle “Education..”ı kıyaslarsak çok kesin bir şekilde söylenebilir ki bu albümdeki parçalar çok daha özenli bir şekilde yazılmış, bestelenmiş ve kaydedilmiş, bu da kesinlikle grubun artık eskisi gibi bir çıkış içinde olduğunun göstergesi. Belki de kan değişikliği, davulcunun değişmesi, gruba yaratıcılık anlamında çok şey katmış.

İngiliz eleştirmenlere katılmakla birlikte geçmişe bakarak Kaiser Chiefs’in potansiyelinin bundan çok daha fazlası olduğu ve ileride çok daha başarılı albümler üreteceği söylenebilir. Albüm, kötü günleri geride bırakmak için bir umut ışığı. Bu albüm turnesi kapsamında da 6 Haziran’da grubu %100 Fest kapsamında Küçükçiftlik Park’ta bir kez daha canlı izleme olanağına sahip olacağız. Umarız bu albümle eski günlere, hak ettiği yerlere geri dönüp bayrağı devretmeden daha çok başarılı albümler yaparlar.