
New York City’de bir gece yarısı. Yıl 2000. Yağmur yeni yağmış ya da yeni durmuş, siz seçin. Yerler ıslak, hava hafif soğuk, hırka havası; ya da o sokaklarda takıldığınıza göre ince bir deri ceket havası. Ara sokaklardan birindesiniz, yanınızda underground barlar sıralanıyor. Bu barların birinin derinlerinden gelen ses dikkatiniz çekiyor: Bu ses bildiğiniz Ian Curtis’in […]