Bu yazıma konuk olan Death Grips; kendinizden birçok şey bulabileceğiniz veya da hiçbir şey bulamayacağınız müzik kimliği ile karşımıza çıkıyor. Çünkü Death Grips; bildiğimiz tüm müzik çerçevelerini kıran, günümüz karmaşık dünyasını derinlemesine yaşayan ve bunu mümkün olduğunca müziklerine yansıtmayı başararak faaliyetini gösteriyor. Sacramento çıkışlı deneysel hip hop, noise rap üçlüsünün başlangıcı 2010 yılına dayanmaktadır. Grubun üyeleri; Hella, Team Sleep, Omar Rodriguez Lopez ve birçok isimle yaptığı çalışmalarıyla tanıdığımız üstün yetenekli davulcu Zach Hill,  MC Ride lakaplı vokal Stefan Burnett ve klavye, altyapılarıyla birlikte Andy Morin’den oluşuyor. Grubun müziğini genel hatlarıyla modern çağımızın katıksız kaotik müziği olarak görmemiz oldukça aşikar. Zaten grubun bir röportajında Zach Hill’in ‘’İnsanların kaotik unsurlarını kucaklayabileceği bir ortam yaratmak istiyoruz’’ demeci aslında grubun insanlara hissettirdikleriyle yapmak istediklerinin kusursuz uyumunu gösterir nitelikte.

Grupla tanışmam iki yıl öncesinde Zach Hill hakkında yaptığım müzik araştırmaları sayesinde gerçekleşmişti. İlk dinlediğimdeki hissiyat şaşkınlıkla birlikte gelen gülümsemeyle tam olarak yerini bulmuştu. Noise tabanlı müziklere çok fazla uzak olmasam da, bu müziğin rap ve hip hop ile birleşimine ilk kez şahit olmak beni gerçekten etkilemişti. Grubun anlatmak istediği çok fazla şey olduğunu hissederken hiçbirini tam olarak anlayamamak dinleyiciler açısından oldukça gizemli bir durum oluşturmaktadır. Şarkı sözleri, konser performansları,  röportajları kısacası grubun oluşturduğu kimliği görmezden gelmek müziğe yapılmış büyük bir haksızlık olacaktır. İşte grubun kimlik yapısında bu denli farklılıklar varken, bizlere kalan şey sadece müziklerini dinleyip kendi içimizde müzikal olarak çıkardığımız anlamdır.

death_grips

Death Grips sound’unu biraz daha derinleştirecek olursak ortaya çıkan müziğin anlatmak istediği duygu ancak MC Ride’ın vokalleriyle mümkünmüş gibi hissediliyor. Son derece karanlık, agresif, haykırış vokallere kendinizi şimdiden hazırlasanız iyi ederseniz! Altyapılara bakacak olursak grubun temel sesi olan vokallere açtığı zemin bir hayli kuvvetli. Yapı gidişlerinin son derece uyumsuz bazen de kusursuz olması grubun noise rap dengesizliği için oldukça uyumlu. Davullara geldiğimizde ise groove ve beat uyumunu iliklerimize kadar hissettirebilen ya da aksak ritimlerle başımızı döndüren durumlarla karşılaşıyor olmamız son olarak Death Grips’in kaotik yapısına darbeyi indirir nitelikte. Olayın ikinci perdesine geldiğimizde yani grubun müzikleri kadar bir hayli sıradışı videolarına bakarak Death Grips hakkında gerçek anlamda fikir edinmeye başlayabiliriz.

death-grips-1

Grup, kuruluşundan bir yıl sonra 2011 yılında kendilerinin üstlendiği Exmilitary albümünü web sitelerinden ücretsiz sunarak kitlesinin oluşum tohumlarını atmaya başladı. Albümün mixtape olarak yayınlanması, içerisinde Beastie Boys’tan Pink Floyd’a, Jane’s Addiction’dan Charles Manson’nın sesinin bulunduğu birçok sample’a rastlamamıza fırsat veriyor. Emniyet kemeri ile oldukça güvenli bir yolculuk geçiren MC Ride’ın yolculuk anılarının bulunduğu Guillotine klibiyle sarstıntılı bir şekilde ilerlemeye başlayabiliriz, en azından çalışabiliriz.

Albümde dikkat çeken diğer şarkılardan biri olan ‘’Takyon’’ (Death Yon) ise kelime anlamına yakışır bir klip ile karşımıza çıkıyor. Ayrıca grubun, kliplerinin yönetmenlik koltuğunu da sahiplenmesi hiç olmadığı kadar özgün klipler ile karşılaşmamıza olanak sağlamaktadır.

Ardından geçen bir yılın sonunda grubun asıl ününü yakaladığı ‘The Money Store‘ albümü Epic etiketiyle sunuldu. Kaliforniyalı üçlü, çıkardıkları ilk albümden sonra yakaladığı şirket anlaşmasının hakkını vererek yeni albümleriyle oldukça iyi yorumlar almayı başardı. İşte bu başarıyı getiren en gaz, en vurucu şarkılarından ‘Hustle Bones‘ ile albümün ortalarına doğru ilerlerken karşılaşıyoruz!

2012 Nisan’a geldiğimizde grubun  aynı yıl içerisinde ikinci albüm çıkarma isteği ‘Epic‘ ile bağlantılarının kopmasına sebep olan bir gelişme oldu. Gelişme diyorum çünkü bir grubun aslında şirkete ihtiyacı olmadığını zaman içerisinde herkese çok iyi kanıtlayacaktı. İlişkilerin kopması Death Grips’i müziklerine tahmin edebileceğiniz gibi durduracak veya yıldıracak sebebiyet vermedi ve grup tepkisini tarihte eşine pek rastlamadığımız bir şekilde verdi. ‘No Love Deep Web‘ isimli yeni albümün kapağı üzerinde albüm isminin yazılı olduğu erekte olmuş bir penis içeriyordu. Bu tepkiyle birlikte elinin tersiyle ittiği şirkete son cevabını ise albümlerini kendi sitelerinden ücretsiz indirme imkanıyla vermiş oldu! Şimdi, grubun belkide müziklerinin hangi alemlerde çıktığını yansıtan, albümün dikkat çeken şarkısı ‘No Love‘ için çektikleri performans klibine bakalım.

2013 yılına geldiğimizde ilk ve son albümün yayınlandığı grubun sitesi thirdworlds.net artık grubun müzik şirketi olmasıyla faaliyetini sürdürmeye devam edecekti. Daha önce gösterdikleri politikayla birlikte grup yeni çıkan ‘Government Plates‘ albümünü tekrardan ücretsiz olarak sevenleriyle paylaştı. Yeni albümün daha öncekilere göre bir hayli deneysel öge içermesi dinlenmesini oldukça zorlaştırıyor. Albümün açılış şarkısı ve MC Ride’ın ruh halinin dışa vurması ile karşılacağımız video ile devam edelim.

Araya giren ikinci yılın sonunda Death Grips, MC Ride’sız ilk enstrümantal albümünü ‘Fashion Week‘ ismiyle ve Third Worlds aracılığı ile internetten yayınladı. Grubun soundtrack olarak sunduğu albüm meraklılarını böyle alalım.

2015 yılının Mayıs sonuna geldiğimizde ise grubun son albümleri ‘The Powers That B‘ ile buluşuyoruz. ‘Niggas On The Moon‘ ve ‘Jenny Death‘ isimli iki albümün birleşiminden oluşan yapıtta toplam 18 şarkı bulunmaktadır. Grubun büyük fanı olan Björk ve Tera Melas’tan tanıdığımız pedal manyağı Nick Reinhart’ın albümdeki katkıları ciddi anlamda fark edilir ölçüde. Björk’ün ‘Niggas On The Moon’ albümündeki vokal sample’ları grubun güçlü vokal soundunu oldukça renkli hale getirirken, Nick Reinhart’ın gitarıyla birlikte sağlamlaşan ‘Jenny Death‘ albümü ise daha önceki albümlerde görülmeyen punk ve rock yapısıyla karşımıza çıkıyor. Şu sıralar dünya turnesi kapsamında Kuzey Amerika konserlerini bitiren Death Grips’i yakın zamanda ülkemizde dinlesek ne acayip olur diye düşünüyorum…