
Rock müzik kendi içinde pek çok alt türe ayrılsa da temelinde hepsinin orta noktada buluştuğu gitarları, davulları olunca tanımlarda fazla kaybolmamak gerekiyor. Ama iş krautrock denilen alt türü tanımlamaya geldiğinde kaybolmamak elde değil. Dinleyip de sevmesi zor bir tür; anlatması daha da zor. İlk farkına varıp da bu tür ne zaman hayatıma girdi bilemem. Yaklaşık […]

Bir derginin 2013’en iyi albümleri tadındaki bir derlemesini incelerken Lucius adlı grubun Wildewoman albümü gözüme çarptı. Ne grubu duydum ne de albümü. Keşif ruhu birden canlanınca albümü dinledim ve yaklaşık bir haftadır loop’ta dönüp duruyor. Her defasında giriş şarkısı Wildewoman ile bitiş şarkısı How Loud Your Heart Gets arasındaki süre nasıl geçiyor anlamıyorum. Indie pop […]

Geç keşfettiğim isimlerden biri ile daha karşı karşıyayız. Hatta sanki bir ben bu zamana kadar bilmiyormuşum gibi hissettim. Bahsettiğim isim indie folk/folk rock icracısı Samuel Beam ya da müzikal yaşantısındaki adıyla Iron & Wine. İlk albümünü 2002 yılında çıkaran Iron & Wine o günden bugüne 5 stüdyo albümü, 3 canlı albüm ve çok sayıda EP […]

Öyle bir grup düşünün ki ağır aksak ritimlerle giden, bazen gitarları cızırdatan bir müzik üzerine sesi çoğu zaman ufak bir kız çocuğunu andıran bir kadının vokalleri ekleniyor. Ortaya çıkan parçalar öyle bir noktada ki ilk defa dinleyen ya uzaklaşmanın yollarını arıyor ya da o an gruba geri dönüşü olmayacak şekilde bağlanıyor. Ben ikinci gruba girenlerden […]

2005 yılında Kanada’da kurulan Islands zaman içinde farklı dönemlerden geçti, grup üyelerinde değişimler yaşadı, Jamie Thompson grubun kuruluşunda yer aldı, gruptan ayrıldı, geri döndü ve sonra yine ayrıldı derken Islands bir şekilde yoluna devam ediyor. Hala iyi sözler yazdıkları ve iyi şarkılar yaptıkları için çizgilerini koruyorlar. Nick Thorburn ise grubun kilit adamı olarak varlığının önemini […]

Belle and Sebastian dendiğinde akan sular durur desem çok da abartmış sayılmam. Kişisel müzik zevkimin gelişmeye başladığı yıllar aslında biraz da ne bulursam dinlediğim yıllardı. Sürekli bir arayış içinde olduğumdan kimi zaman pek duyulmamış grupların peşinden gidiyordum; kimi zaman da bir janra takılıp kalıp aylarca aynı türü dinliyordum. Sonra bir gün adını hiç duymadığım ama […]