2007 yılında Leeds’de bir üniversite odasında kurulan alt-J değişimi simgeliyor. Çünkü Apple bilgisayarların klavyesinde alt ve J’ye aynı anda bastığınız zaman karşınıza bir üçgen çıkıyor. Yani değişimin sembolü. Bu hafta sonu alt-J izleme imkanımız var. Peki imkanı cebe koyalım, alt-J’yi izlemek için sebeplerimiz var mı? Elbette! Hem de hepsi birbirinden heyecan verici ve merak uyandırıcı.

1. Şarkı sözleri

Alt-J benim son yıllarda dinlediğim en kapsamlı grup. Hangi açıdan kapsamlı olduğunu sorarsanız sadece şarkı sözlerinin bile buna yettiğini söyleyebilirim. Şarkı sözlerini araştırmanız gerekiyor. Sizi düşünmeye ve araştırmaya iten bir müzik grubu her açıdan sevginizi hak ediyor demektir. Şarkı sözlerinin içine girdikçe kendinizi bambaşka bir dünyada bulacaksınız. ‘Every Other Freckle’ şarkısında “Lou Lou Let The Cover Girls Sing” derken bahsettikleri kişi Lou Reed ve sonrasında ki “du du du” vokaller ‘Walk On The Wild Side’ adlı The Velvet Underground şarkısına selam yolluyor.

2. Klipleri muhteşem

Şimdiye kadar çektikleri tüm klipler binlerce anlam, duygu, düşünce ve göndermeye sahip. Bu kadar derin çalışan adamları sahnede görmek istiyor insan.

3. Vokal – Joe Newman

Joe Newman

Başka yerde duysanız “Aman bu ne ya” diyerek kapatabilirsiniz belki ama alt-J müziği ile Joe Newman vokalinin birbirinden ayrı olduğunu düşünemiyorum. Sanki bu müziğe bir tek Joe Newman’ın sesi giderdi gibi geliyor.

4. Başlangıç ve gelinen nokta

Alt-J bir yurt odasında kurulduğu için müziklerinin sesi biraz yalnız kalmıştı. Bas gitar ve bas davul olmadan yapıldı ilk albümdeki şarkılar. Bu bilgiyle ilk albümü dinlediğiniz zaman başınızın dönmemesi imkansız.

 

5. Üçgenin açıları ve değişim

Grubun basçısı, ikinci albüm hazırlıkları sürerken gruptan ayrıldı ve yerine başka biri gelmedi. Bu nedenle ikinci albümde basın eksikliği çok fena hissediliyor. Her ne kadar videolardan bassız eski tadı vermiyor gibi görünseler de aldıkları yorumlar hep çok iyi. Bu değişimin altından kalkabilmek ve bu kadar başarıyı yakalamak bazı yetenekler gerektiriyor. İşte o yetenekleri anlayabilmek için de gidip görmek!

6. Mercury ve listeler

allllt

İlk albümleriyle Mercury ödülünü kazandıkları için izlemeliyiz. Tek başına yeterli bir cümle. Ayrıca popun karşısında durmak zordur. Özellikle Joe Newman gibi bir vokale, davulu kırpılmış bir müzikle listelerde popu geçmek imkansızdır. Ama Alt-J ilk albümleriyle İngiltere listesinin birincisi Jessie J’yi geçmeyi başardı. (acaba J harfinde mi bir şey var?) Bu durumda daha çok merak uyandırıyorlar.

7. Tessellate’i canlı dinleyecek olmak

Benim en güçlü sebeplerimden biri Tessellate. Grubun en iyi şarkısı olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda çıkış şarkıları. Düşmeli kalkmalı o hareketi yapmak için orada olmak lazım.

8. Matilda için şarkı yapmış olmaları

Evet, bildiğimiz Matilda, Leon’un baş karakteri, elinde saksıyla gezen küt saçlı Natalie Portman için yaptıkları şarkı Matilda. Şarkının duygu yoğunluğunu (çünkü herkes Leon’u sever) canlı hissetmek çok ayrı olacak.

9. Gus Unger-Hamilton’ın akapella vokalleri

Gus aslında grubun klavyecisi ve grubun ileri zeka elemanı. Şarkılarda yaptığı back vokaller kafanıza birden birinin vurmasıyla aynı etkiyi yaratıyor. Puslu, derinden ve güçlü akapella vokalleri, her Alt-J şarkısını olduğundan çok daha güzel bir hale getiriyor.