Albüm Puanı: 8/10
Yayınlanma Tarihi: 18.05.2015
Label: Domino
Öne çıkan şarkılar:
1- Need You Now
2- Huarache Lights
3- Love Is the Future
Uzayda Bir Özgürlük Hasıl Oldu
Batı Almanya’nın yeraltı kulüplerinde elektroniğin, rock ve roll’un mevcut kanallarında yeni arayışlarda bulunan güzel çocuklar vardı. Tıpkı Britanya’daki, Fransa’daki yaşıtları gibi onlar da hem Joy Division mirasından, hem de Lou Reed abilerinden eşit ölçüde etkileşim yakalamayı bildiler. Dönemin modası belliydi: Ay’da yürüyen bir dahinin yeniden yorumladığı James Brown r&b’sini taklit et ya da adına hard rock denen gülünç aşk hikayelerini dinle. İkisini de reddettiler. Başka şeyler deneyen birkaç jenerasyonunun çabaları ödül olarak Depeche Mode’u bıraktı evrene. The Fallout Club ve A-ha gibi ekipler de o güzergahın üyeleri oldular.
Synthpop’un büyük sahnelere kavuşması için uzun yıllar gerekiyordu gerekmesine, ama o ilk dalgadan itibaren her şey çorap söküğü gibi gelecekti. Zaman içerisinde ne elektronik akım, ne de merkez anlayıştaki pop aynı kaldı. Her şey gibi müzik de hızlı tepkimelerle değişti. Bu dönüşüm hızını teknolojiyle sıkı ilişkileri sayesinde bizzat takip eden gruplar yeni dönemin kapısını araladılar. New wave’in rock’la, disco’nun indiepop’la yakınlığına işte bu yeni dönem ev sahipliği yaptı. halen yapıyor da. Sonuç olarak güncel alternatif müzik kulvarında söz konusu bu tarzların izlerini bulmak zor değil.
Milenyumla birlikte temelleri atılan Hot Chip’i işte tam buradan karşılayabiliriz. Alexis Taylor liderliğindeki ekip ilk yıllarını lokal konserlere ek olarak sessiz sedasız birtakım kayıt arayışlarıyla geçirdi. Hazırlık turları kabulünde çıkardıkları EP’ler de bunun işaretiydi. 2003’te ise o ilk büyük adımı, yani debut albüm çalışmasını başlattılar. Moshi Moshi Records aracılığıyla bir sene sonra yayımlanacak ‘Coming on Strong’, Hot Chip için bir nevi her şeyin başlangıcı olacaktı. ‘Coming on Strong’ belli bir liste başarısı gösteremese de mühim yayınların dikkatini çekmeyi başarmıştı. Spin’den, Pitchfork’e övgülere tutuldular. Tüm bunlar da Hot Chip’in kendi kulvarında önemli bir yol açmasına yetti.
Bugün altıncı stüdyo albümünün heyecanını yaşıyor Hot Chip ve İngiltere’nin klas elektronik grupları arasında adı var. Kuruluşlarından bu yana geçen 15 yıl bu başarıyı getirdi onlara. Kimileri için külliyatın en önemli çalışması omzundaki Grammy adaylığı rütbesiyle ‘Made in the Dark’ olsa da, Hot Chip piyasaya gönderdiği her yeni albümde perdenin arkasına geçmeye çalıştı. Deneyselliği, stadyum ekibi olmaya tercih ettiler. “Tamam, en başarılı işiniz bu” denilen dönemi bile tekrar etmediler. Merkez üssü belliydi, erken dönem disco’yu indietronica boşluğuna sürüyorlardı. Yine de onlardaki şarkıların tek bir mesajı olmadı hiçbir zaman. Akılda kalıcı finallerde Birleşik Devletler listelerini garantilemek varken merdiven altı sulara daldılar. “Gerçek Hot Chip bu değil” eleştirilerini bir tarafa bırakıp kabul etmek gerekir ki 5 yıl öneki ‘One Life Stand’ de, 2012 tarihli ‘In Our Heads’ de bu yöndeki işlerdi.
Geçtiğimiz günlerde çıkan altıncı albüm ‘Why Make Sense’in de ilk cümlesi aynı. Hot Chip hala geçmiş izlerini bir kenarda istifleyip boşlukta arayışlarını sürdüyor. Zaten Londra’da kaydedilen bu yeni şarkıları ayakta tutan şey, her saniye genişleyen boşluk hissiyatının ta kendisi. Bunu söylerken intro ‘Huarache Lights’taki vurucu sözlerden ya da sekiz numara ‘Need You Now’un videosundaki içsel kayboluştan bahsetmiyorum. Zira tıpkı tüm diskografide olduğu gibi Hot Chip burada da birkaç hit parçanın peşinde değil. Temponun zirveyi görüp hemen ardından balad konumuna gerilediği anlarda bile bütünlüklü bir hikaye sunmayı başarıyor ‘Why Make Sense’. En büyük gücü olan enstrüman zenginliğini kimi giriş bölümlerinde teke indiriyor. Bu da şarkı içinde şarkıları ortaya çıkararak hikayenin bütünlüğünü tehdit ediyor. Bana kalırsa tüm bunlar Hot Chip’in ince taktiği. Günün en popüler müziği olan elektronikte alternatif sekansları bulmayı çabalıyorlar. ‘Cry for You’nun manşetindeki beat’ler ve geri vokal, ‘Love Is the Future’a hayat veren kapalı devre synthesizer yoğunluğu albümün zeminini oluşturuyor. Modern soul manifestosu ‘Easy to Get’ ile kapanışa doğru duyulan ‘So Much Further to Go’nun selam durduğu ‘80’ler etkileşimleri ise Hot Chip’in ne kadar formda olduğunu kanıtlıyor.
‘Why Make Sense’, sadece bugünün elektronik sahnesine dikkat çekmiyor, her anında o ilk döneme giderek 30 sene öncesindeki güzel çocukların heyecanına ortak oluyor. Ekipten Joe Goddard albümle ilgili “Özgürlükle uzay arasında doğru bir ilişki var. Her ikisi de zamana ihtiyaç duymaz. Why Make Sense’in de zamanı yok, çünkü şimdiye dek yaptığımız en iyi albüm.” diyor. Haklı olabilir.